'Life'
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dünyanın binbir türlü hali var!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kıskançlığın Ardından Gelenler

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cynthia Heaven May
Ghost Of England - Çaylak Vampir
Cynthia Heaven May


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 17/09/09

Kıskançlığın Ardından Gelenler Empty
MesajKonu: Kıskançlığın Ardından Gelenler   Kıskançlığın Ardından Gelenler EmptyÇarş. Ekim 28, 2009 10:40 pm

Sonunda okulun açılmasına seviniyorum. Bir ay uzun bir süre değil; yine de sıkıcıydı. Eski okulumu –yani bir insanken okuduğum okulu- hiçbir zaman sevmemiştim. Bir iz sürücü alnımı içi boş bir hilal şekliyle damgalayınca –çoğu kişinin yapacağının aksine- buna gerçekten mutlu olmuştum. Bana ucubeymiş gibi bakmaları umurumda bile değildi. Ya da bir canavarmışım gibi. Oradaki aptallardan kurtulacağım için sevinçten uçmuştum. Eh, sonunda kurtulduğum bir belayı tekrar başıma almak istemem. Bu nedenle bir daha onlarla görüşmedim. Bu da yeni-sevgili okulumun tatil zamanında biraz sıkılmam anlamına mı geliyordu? Hayır, neyse ki Ghost of England’da iyi bir çevrem vardı. Oradaki arkadaşlarımı seviyordum. Ama içlerinden en fazla Benjamin’i. Bunun nedeni çok basitti, onun çekiciliğine karşı koymak imkansız. Neyse ki şanslıydım ve karşılıksız bir aşka vurulmamıştım. O da beni seviyordu. Tabii bir ay öncesine kadar böyle düşünüyordum. Beni sevdiğini, mutlu olduğumuzu falan. Ama şimdi emin değilim. Tatile girdiğimiz gün onu bir kızın gözlerinin içine bakarken gördüğümden beri biraz aklım karıştı diyebilirim.

Bu olay beni üzmüştü ama neyse ki sağlam bir bünyeye sahibim ve pek sarsılmadım. Yalnızca tatil boyunca onun görüşme isteklerini sürekli reddetmem yetmiyormuş gibi diğer arkadaşlarımla da görüşmeyerek hayatımın en sıkıcı tatilini geçirdim. Şimdiyse okula başlamanın mutluluğunun yanı sıra içimde merak ve heyecan var. Yatakhaneye gidene kadar tanıdık kimseyle karşılaşmadım. Yemek Salonu’nda ise bunun kaçınılmaz olduğunun bilincindeyim. Eminim ki benden önce gelmiş olan birileri olacaktı. Peki ya Benjamin geldiyse? Bu ihtimali düşünmek istemiyordum. Her ne kadar şu ana dek soğukkanlı kalabilmişsem de onu gördükten sonra aynı şeyin geçerli olmayacağından neredeyse emindim.

Yemekhaneye girdiğimde tahmin ettiğim kadar dolu olmadığını gördüm. Tanıdık biri yok ümidiyle kendimi masalardan birine atacakken birinin beni çağırdığını duydum. Bu ses Kelly’ye aitti. “ Selam Kelly.” Dedim alçak sesle, birbirimize sarılırken. Çok yakın bir arkadaşım değildi ama birbirimizi severdik. “ Gel hadi bir şeyler yiyelim. ” derken sesimin daha istekli çıktığını umuyordum. Gülümsedi ve masaya oturacakken yüz ifadesi değişti. “ Odamdan bir şey almam gerekiyordu. Birazdan gelirim. Afiyet olsun.” Deyip uzaklaştı. Bu tavrını birkaç saniye sonra anlayacaktım. Tam yemeye başlayacakken bir ses daha alıkoydu beni işimden. Bu kez duyduğum sesle olduğum yerde kaldım. Dönüp bakmaya bile cesaret edemedim. Böyle olmaması gerekiyordu. Kalbim bu kadar hızlı çarpmamalıydı. Anormal bir şey olmamış gibi davranabilmeliydim. Ama yapamadım. Karşıma geçip oturana kadar ne bir şey söyleyebildim ne de hareket edebildim. Acaba nefes almış mıydım? “Cynthia.” Dedi sadece elimi tutmak için uzanırken. Elimi hızla geri çektim ama umduğum gibi yerimden kalkıp gidemedim. Yapabildiğim tek şey aval aval yüzüne bakmaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Benjamin
Ghost Of England - Çaylak Vampir
Benjamin


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 17/09/09

Kıskançlığın Ardından Gelenler Empty
MesajKonu: Geri: Kıskançlığın Ardından Gelenler   Kıskançlığın Ardından Gelenler EmptyPaz Kas. 01, 2009 4:47 pm

Hafif bir rüzgar vardı, ellerinizi uzatsanız dokunabilecekmişsiniz gibi gözüken bulutlar ise güneşi kapatarak bizler – yani çaylak veya yetişkin vampirler için- mükemmel bir hava ortamı sağlıyordu. İşaretlendiğimden, bir çaylak olduğumdan beri soğuk havalarda hiç rahatsız olmamıştım ama normal insanlar için mükemmel bir gün sayılabilecek, güneşin tepede parladığı o sıcaklar benim için çekilmez günler olabiliyordu. Elbette o eski efsanelerden fırlama vampirler gibi değildik yani demek istediğim güneşe çıktığımızda öyle yanıp kül falan olmuyorduk ama tenimizin güneş ışınlarını sevdiğini de söyleyemem açıkçası. “ Kendine iyi bak tatlım.” annem yüzünde tatlı bir gülümseme ile alnıma bir öpücük kondurdu. Evde işaretlenmem ile ilgili sorunu olmayan tek kişi oymuş gibi gözüküyordu. Zaten beni okuluma bırakmaya da bir tek o gönüllü olmuştu. Dört kardeş olmamıza rağmen her zaman, sabit bir şekilde dışlanmıştım evde. Çünkü ben okulda popüler çocuk evde annelerin sevdiği tek çocuktum, bende iki yaş büyük olan Jimmy benden hiçbir zaman hoşlanmamıştı, bu işaretlenme olayına en çok onun sevindiğine eminim çünkü hem okulda hem de evde beni yerimi alabilecekti. Benden küçük olan ikizler ise, ikizler demişken gerçekten onların benden niye hoşlanmadıklarını bilmiyorum. Sanırım onların gerçek ağabeyi olmamam konusunda benden nefret ediyorlardır. Tipik küçük kız şeyleri işte. Beni bundan on yıl önce evlat edinmiş olmalarına rağmen, ailede anne ve baba dışında kimse tarafından kabul görmedim; bu yüzden okula geldiğimde yaptığım ilk şey asla benim olmayan soy adından kurtulmak oldu. Artık Benjamin Chard değildim, sadece Benjamin idim. Yada yakın arkadaşlarım için Ben. “ Sende anne. Tatil harikaydı teşekkürler.”

Arabadan inip okula doğru yürürken aslında tatilimin ne derece berbat geçtiğini düşünüyordum. En büyük etkende tabi ki tatilden öncesine kadar sevgilim olan, şimdiyse ne olduğunu bilmediğim Cynthia idi. Tam olarak neye kızdığını bilmiyordum ama bütün tatil boyunca ne şekilde olursa olsun, herhangi bir buluşma teklifimi kabul etmemişti. İşte bu yüzden artık ne olduğumuz konusunda pek bir şey söyleyemiyordum. Ama bu gün aramızdaki şeyi isimlendirecektim, en azından öyle karar vermiştim. Eşyalarımı benden önce yolladığımız için yatakhanelere uğramadan direk toplu mekanlara girme imkanım vardı, yolumun üzerindeki hobi salonuna yalnızca kapıdan göz atıp yürümeye devam ettim. Orada olmasını beklemiyordum zaten, belki de daha gelmemişti bile bu düşünce biraz olsun içimi rahattıysa da yemek salonundan içeriye girer girmez kalbimin yerinden çıkacak gibi atması bir olmuştu. Ne diyecektim? Bunun hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aslında tam olarak ne yaptığım konusunda da bir fikre sahip değildim, o yüzden bir açıklamam veya savunmam yoktu. Oturduğu masaya doğru ilerlerken düşünebildiğim tek şey onu çok sevdiğim ve kaybetmemem gerektiği idi. Cynthia bana arkası dönük oturduğu için beni görememişti ama Kelly’nin beni görmesiyle apar topar masadan kalkması bir olmuştu. Aman ne güzel demek ki aramızdaki soğukluğu herkes biliyordu. Şimdi bunu düşünmemem gerekiyordu masaya yaklaştım ve “ Cynthia.” dedim, tamam mükemmel bir giriş değildi zaten birden bire ağzımdan dökülüvermişti adı, onun bu hissiz hali sinir bozucuydu özellikle de hızla elini benden kaçırdıktan sonra içimden gelen bağırma içgüdüsünü bastırmak epey zor olmuştu. “ Cynthia, problem ne, neden böyle yapıyorsun?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cynthia Heaven May
Ghost Of England - Çaylak Vampir
Cynthia Heaven May


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 17/09/09

Kıskançlığın Ardından Gelenler Empty
MesajKonu: Geri: Kıskançlığın Ardından Gelenler   Kıskançlığın Ardından Gelenler EmptyPaz Kas. 01, 2009 5:16 pm

Ona karşı soğuk olmaktan nefret ediyordum. Aramızda ki soğukluk o ana kadar canımı bu kadar acıtmıyordu. Ama onu görmek… Böyle karşımda meraklı gözlerle bana bakarken hiçbir şey olmamış gibi davranabilmeyi çok isterdim. Beni seviyor gibi görünüyordu ama nereden bilebilirdim. Bana veda ettikten sonra da o kıza veda etmeye gitmiş gibiydi. Aslında böyle bir şey olmamışta olabilirdi. Tek gördüğüm şey karşısında ki çıtıra en güzel bakışıyla bakması ve sonra çıtırın ona sarıldıktan sonra el sallayıp gitmesiydi. Ve yapabileceğim en mükemmel şeyi yapmıştım; anlayıp dinlemeden aldatılan kız damgasını yapıştırıvermiştim kendime. Şimdi bu önceki zamanlara göre daha aptalca gözüküyordu gözüme. Yine de çabuk pes etmeyecektim. Belki de beni etkiliyordu ve buna izin veremezdim. “ Cynthia problem ne, neden böyle yapıyorsun?” Ne! Ne yani bilmiyor muydu? Ne haltlar karıştırdığını o mu bana yoksa ben mi ona anlatacaktım? Tüm hareketlerinin kendisini affettirmek için olduğunu sanıyordum. Kahretsin, yanılmışım! Bilmiyor muydu yoksa bilmiyormuş gibi mi görünmeye çalışıyordu acaba?

“ Bak Benjamin. Benimleyken başka bir kızla yakın olman hoşuma gitmiyor. Eğer böyle bir niyetin varsa hemen şimdi söyle.” Ses tonum beni şaşırtmıştı. Ben bağırıp çağıracağımı sanıyordum. Ya da ters ters yüzüne bakacağımı. Ya da tüm suçlamaları üzerine yıkacağımı. Ama tam tersine oldukça sakin konuşmuştum. O ise anlamamış gibi yüzüme bakmaya devam etti. Sinirlerim bozulmaya başlamıştı. Ellerimi göğsümde kavuşturdum ve cevap vermesi gerektiğini hatırlatacak biçimde bir bakış fırlattım. Of, acaba fazla mı soğuk davranıyordum? Ya çok abarttıysam? Lanet olsun, bu kadar aptal davranmamı sağlayan genlerimi annemden mi babamdan mı aldığımı merak ediyordum. Bu konuda ikisine de hesap sormam gerektiğini aklımın bir köşesine yazdım. “ Saçmalama. Nereden çıkartıyorsun bunu? ” Demek gerçekten saçmalıyordum. “ O halde şunu açıklığa kavuşturalım. Tatile girdiğimiz gün bana veda ettikten sonra sarıldığın - kız kimdi? ” Bir an sarıldığın çıtır kimdi diyesim gelmişti ama neyse ki aklım başıma gelmişti. Bu söylediklerim eskisi kadar olmasa da yine sakindi. Halbuki yeterince sinirlenmiştim. İçimden fırtına öncesi sessizlik diye geçirdim ve gelecek fırtınayı beklemeye koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kıskançlığın Ardından Gelenler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
'Life' :: Ghost Of England :: Salonlar :: Yemek Salonu-
Buraya geçin: