'Life'
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dünyanın binbir türlü hali var!
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 - Lethe... -

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lethe
Drama Öğretmeni - Yüksek Rahibe
Lethe


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 17/09/09

- Lethe... - Empty
MesajKonu: - Lethe... -   - Lethe... - EmptyCuma Ara. 04, 2009 4:35 pm

- Lethe... - 5pocom
( CATHERINE MARY WHELLEN )- LETHE

Beni hatırlıyor musunuz? İyi bakın şu fotoğraftaki kıza, bundan 150 sene önce böyle gözüküyordum. Saf, masum ve tatlı. Aranılan çocuk yıldızlardan olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim, neyse sanırım size doğumumdan başlayarak anlatmam gerek her şeyi.

1800’li yılların İngiltere’sinde trajik bir şekilde gerçekleşmiş doğumum. Annem çalıştığı yerde patronu tarafından tecavüze maruz kalınca bana hamile kalmış, karnı belirginleşmeye başlayınca ‘kötü kadın’ yakıştırması yaparak işten kovmuşlar. Annem ne yapacağını bilemez bir şekilde ortada kaldığında, bir adam ortaya çıkıp annemin umutsuzluğuna kapılmamasını her şeyin düzelebileceğini söylemiş. Doğuma kadar bu adamın yanında kalıp, doğumdan sonrada yanında çalışarak borcunu ödeyebileceğini söylemiş, annemde çaresizlikten kabul etmiş. Bilirsiniz insanların birbirlerine güvenmemesi gerekir başlarına ne gelecekleri belli olmaz çünkü ne var ki annem şanslıymış, doğumumun ardından beni ondan almışlar ama annemi sokağa atmak yerine çalıştırdıkları yerde iş vermişler. Nasıl olsa bana hiç sahip olmamış bu yüzden yokluğumu pek önemsediğini sanmıyorum. Her neyse benim hayatım bataklıklardan çıkıp zengin bir aileye verilmem ile devam etmiş. Eh mutlu bir çocukluk yaşamadım ama. Beni alan aile tam bir disiplin manyağı insanlardan oluşuyordu. Annemin de beni pek sevdiğini düşünmüyordum, sanırım beni kıskanıyordu. Öz çocuğu olduğumu düşündüğüm sıralarda bu kıskançlığa anlam veremiyordum. Gerçekler açığa çıktığında ise bende her şeyi anlamlandırabilmiştim. On altı yaşıma geldiğimde artık bu evde yaşamak istemediğimi fark ettim. Bizim yaşadığımız devirde böyle şeyler hiç hoş karşılanmazdı ama benimde devrimde pek hoş karşılandığımı hatırlamıyorum. Gerek akrabalar gerek babamın/annemin o çok saygı değer arkadaşları benden haz etmezlerdi. Yanıma hiç eşya almadım, sadece biraz param vardı. Hoş evin kapısından çıkar çıkmaz karşılaşacağım adam yüzünden paraya ihtiyacım olmayacaktı ama o an da bunu bilmiyordum. Kurtuluşa gittiğimi düşünüyordum, plansız bir şekilde.

Evin büyük bahçe kapısından yeni çıkmıştım ki onunla karşılaştım. Uzun bir ceketi ve parlayan kırmızı gözleri vardı. Onu görür görmez içimde nedenini bilmediğim bir kçöma arzusu oluşmuştu ama kıprayamıyordum o ise sırıtarak bana doğru geliyordu. Bana dokundu ve gerisini hatırlamıyorum.

Uyandığımda boş bir odadaydım ve çok korkuyordum. Kilitli olduğuna emin olduğum kapıya doğru hamle yaptım ve kapı kilitli değildi! Dışarıya çıktığımda uzun bir koridorla karşılaştım her kapının yanında İtalyanca ne oldukları yazıyordu. Derslik mi? Çıktığım kapıya doğru döndüm, revir yazıyordu. Nasıl bir şeyin içindeydim ben? Yürümeye devam ettim, etraf boştu ama alt katlardan gürültü geliyordu. Bu yüzden merdivenlere doğru yöneldim. Ama bir kadın sesiyle olduğum yere çakıldım kaldım. “Catherine, demek sonunda kendine geldin!” yüzümdeki anlamsız ifadeyle döndüm kadına cam mavisi gözleri ve belinde kızıl saçları ile kadın gördüğüm anda beni etkilemişti. Bembeyaz teninde alnın üstündeki hilal şeklindeki dövmeye takılı kalan gözlerim o an başka yere bakmak istemiyordu. Ne büyüleyici bir görüntüydü o! “ Aramıza hoş geldin Catherine hadi yatakhaneye götürelim seni, yolda her şeyi anlatacağın sana.”

***


Doğru mu duymuştum ben?! Şu an İtalya’da ve bir vampir okulunda mıydım? Adının Elizabeth olduğunu söyleyen kadın İtalyanca bildiğim için bu okula gönderildiğimi söylemiştim, yabancılık çekmeyecektim öyle diyordu. Tanrı aşkına kendinde miydi ki bu kadın? Vampir diyordu! VAM-PİR! Bizim düşüncelerimizde vampirler, geceleri sokağa çıkan kana susamış pis varlıklardı oysa buradaki herkes o kadar, o kadar normaldi ki. Yani alınlarındaki şu hilalleri saymazsanız. Yeni oda arkadaşımı tanıtırken gülmemek için kendimi zor tutmuştum yani hadi ama kızın adı Lemon idi. Nasıl bir anne baba böyle bir isim koyar diye düşünürken aslında kızın bu ismi kendinin seçtiğini öğrendim. Buraya Gece Evi deniyordu ve gelen herkes geçmiş hayatına tamamen bir sünger çekip yeni bir hayata başlıyorlardı, tam anlamıyla yeni bir hayat yeni. “ Peki ya senin yeni adın ne olacak Catherine?” Bunu duyduğumda hiç düşünmeden verdim cevabımı. Madem yeni bir hayata başlıyordum, maden geçmişteki yaşantımı unutacaktım, o zaman adımda buna yakışır olmalıydı. “ Lethe…”

Lethe oluşum yeni ve zorlu bir hayata adım atış. *

Baygın olduğum süre içinde rüya görüp görmediğimi sordular. Belli belirsiz hatırladığım şeyleri anlattım, güzel çok güzel bir kadın vardı rüyamda ve çok gariptir ki bana Catherine demek yerine ‘Lethe’ diye seslenmişti rüyamda. Ben bunun etkisiyle adımı seçtiğimi düşünerek Elizabeth tanrıçamızın benim ne seçeceğimi önceden bildiğini ve ileride onun gibi bir yüksek rahibe olacağımı dile getirmişti. Çaylak iken biz, gelecekte ne olacağımız belli olurmuş. Benim kaderimde buymuş Yüksek Rahibe olmak. O an buna gülüp geçmiştim, ama şimdi kaderden kaçamayacağımızı öğrendim.

Bir Çaylağın Anı Defteri *

Hayat çok karışık! Dün nerdeydim, bu gün nerdeyim.





* devam edecek lelele.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
- Lethe... -
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
'Life' :: Rp Dışı :: Karakteriniz :: Lejant-
Buraya geçin: