Seyir Defteri.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ara. 18, 2009 8:03 pm

21:01

Ölsem de olur hani. Bu nasıl bir durum ya. Gerçekten çıldıracağım. Şuna bak! O her istediğini yapsın, kafasına göre takılsın, istediğinde arasın canı istemezse takmasın. Sonra bunun bütün derdini, stresini ben çekeyim. Oldu! Pavyondan almış o kızı da. Huyudur zaten. Onun bulduğu kızdan ne hayır gelir. Pavyondan çıkmıyo ki başka nerden kız bulacak. Cehennemin dibine kadar yolu var.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 20, 2009 10:50 am

Dönüp dolaştım yine aynı yere geldim. Hiçbir şey iyi olmamı sağlamıyor, anlık olarak kurtulmuş gibi hissediyorum mutlu gibi hissediyorum. Ama gerçek olmadığını anlamam çok uzun sürmüyor. Büyük bir hızla geri geliyor istemediğim, sevmediğim duygular. Üzerimdeki ağırlığı atamadım, boş hissediyorum bomboş. Öteki taraftan Batu'ya karşı hiçbir kötü duygu da besleyemiyorum, ona karşı bütün kötü duyguları duymak isterdim; ondan nefret edebilmek isterdim. Çünkü o zaman her şey çok daha güzel olurdu.

gittin. simdi bir mevsim degil, koca bir hayat girdi aramiza. biliyorum ne sen donebilirsin artik, ne de ben kapiyi acabilirim sana...

Beynimin inanmak istemediği gerçek ne güzel duruyor karşımda, ne güzel yazmış yazan. Verilen sözlerin de asla tutulmayacağını ne güzel açıklamış;

camsap: "size ihanet etmeyecegime soz veriyorum."
sahmeran: "gelecekteki sen adina nasil soz verebilirsin? o baska biri, simdiki senin tanimadigi biri."

Acılarımı seviyorum, beni öldüreceğini düşündüğüm bu acılar aslında benim yaşama sebeplerim. İnandığım umutsuzluğum bile umudumun varlığının sebebi değil midir? Zaman geçtikçe katlanmak daha zor oluyor söylenenlerin aksine. Zaman her şeyin ilacı değil benim için, günler geçiyor ve ben daha kötüleşiyorum. İçimde başka başka fırtınalara yer veriyorum.

Şimdi İstanbul'da olmak vardı, rüyalarımda gördüğüm o yerde. Boğazın kenarına gidip, vapurları o güzelim ışıkları izlemek, meltemin kulaklarınıza doldurduğu fısıltıları dinlemek; kendinizle başbaşa kalmak, yalnızca düşünmek. Yüzünüze güzel bir tebessüm yaymak. Güzel bir akşamüstüyse İstiklal'e geçmek, o kalabalık ve kendine özgü yolu, tek başına yürürken etrafınızdaki kalabalığın acınası yalnızlığınızı yüzünüze vurması ve bir kaç damla gözyaşı. Şimdi İstanbul'da olmak vardı, şimdi İstiklal'de olmak vardı, şimdi Ortaköy'de olmak vardı. Kalabalığın içindeki yalnızlığı her yerde hissediyorum aslında, herkes biliyor gibi neler yaşadığımı; herkesin bir yorumu var. Ama o herkes beni çok sıktı. O herkes hiçbir şey bilmiyor. Başlarına gelmediğinden değil. Sadece anlamadıkları bir şey var ki o da insan olmanın temeli. İnsanların duyguları aynı değil. Acıyı karşılamaları aynı değil. Bunu ısrarla anlamak istemiyorlar.

Nasıl, ne şekilde ve kimden olursa olsun. Ayrılık çok sevdiğinizden kopma durumuysa mutlaka bir ölüm gerçekleştiriyor. Gerçek veya değil, eksiltiriyor bir şeylerinizi. Eğer gözünüzü karartıp o sonsuzluğa adım atmaya ceserat edebilirseniz bir şeyler daha kolay olacaktır belki. Lethe'ye kavuşacaksınız belki. Ama bilinmeyene gitmek, acı çekmekten daha mı kolay gözüküyor? Son günlerde değil.

Gecelerce uykusuz kaldım, sonra alıştım. Artık uyuyorum, mezar taşlarının etrafında gezerken eski çığlıklarım ile uyanmıyorum. Bir şekilde devam ediyorum, çok zor oluyor. Ama devam etmek zorunda olduğumu görebiliyorum. Başkasını beklemiyorum, onu bekliyorum. Gelmeyecek biliyorum da. Beklentilerim neden değişmiyor? Kendime acı çektirmekten ben mi zevk alıyorum! O mu bıraktı gitti bu acıyı! Kim cevaplayabilir ki? Unutursan acım biter biliyorum, unutmak istemiyorum lakin. Ben aşık mıyım yoksa ölüyor muyum?

"ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir"

Yalnızlık bıraktı bana, ölüm bıraktı. Ama yinede onu sevmekten vazgeçmiyorum, vazgeçemiyorum ve istemiyorum da. Kimseye bakamıyorum artık, bakmak istesem bile direk yüzü canlanıyor önümde. Çok gerçek. Çok hayal. İkisi aynı anda nasıl oluyor? Oluyor işte, sormayın.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 20, 2009 4:56 pm

17:56

Biz yazar olacağım tamam mı!? O salak dersleri kafamıza doldurup sıkıcı meslekler edinmek istemiyoruz.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 20, 2009 6:33 pm

Evet ya -_-"

19.33

Konu: Geri: Seyir Defteri. Ptsi Ara. 21, 2009 12:49 am

01:48

Uykusuzluktan ölüyorum ama uyuyamıyorum. scratch

Konu: Geri: Seyir Defteri. Salı Ara. 22, 2009 8:30 pm

21.30

Ödevlerini yapmamış olmanın verdiği mutluluk, paha biçilemez!

Konu: Geri: Seyir Defteri. Salı Ara. 22, 2009 8:33 pm

21:32

İslami Dönem Türk Edebiyatı! Hiç bu kadar sevmemiştim Kutadgu Bilig'i.
Geometriciden nefret ediyorum. Kadına inat tüm konuları yalayıp yutacağım. Mıh!

Adli Polis Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 23/12/09

17.41

Karakter aldım olelele

Konu: Geri: Seyir Defteri. Perş. Ara. 24, 2009 4:33 pm

17:32

Çok pis rp yazasım var ya. Moralim bozuldu zaten. Bir yarın olsa da ferah ferah bilgisayarın başına otursam ve hiç kalkmasam.

Adli Polis Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 23/12/09

20.07

Saplantılıymışım. Şoke.

20.11

"Aşktan kaçıyorsunuz
Aşktan kaçıyorsunuz, çünkü aşık olanların başlarına gelenleri görüyorsunuz etrafta. Kimi zaman da adına aşk denilen şey içinizi kaldırıyor. Çünkü henüz sizin kendi aşk tanımınız yok. Onu büyütüp beslemediniz. Gündelik ilişkilerine aşk diyen insanlara aldanıyorsunuz, çünkü aşk hakkında fazlaca kafa yormadınız. Onun bir tuzak olduğunu düşünüyorsunuz. Sizi çekip götüreceği yerin karanlık olduğunu zannediyorsunuz. Bir kerecik izin verin kendinize, aşkı anlamaya çalışın, canınızı bilerek yakmayacağını göreceksiniz. Korkmayın ondan, hadi ama, biraz yaklaşın... "

Bilerek acıtıyor işte mıhh

20.14

Unutmaya direniyorsunuz
Aslında onu unutmanızın önünde çok önemli bir engel var. O da sizsiniz. Ya onu unutmak istemiyorsunuz ya da unutmaktan korkuyorsunuz. İki sebebi olabilir bunun: İlk ihtimal yaşadıklarınızın sizin için çok değerli olması ve onsuz bir daha o güzel şeyleri yaşayamayacağınıza inanmanız. Ya da canınızı çok yaktı ve acınız bir türlü geçmek bilmiyor. İlki konusunda sizi temin ederiz, yaşadıklarınız sizindir, isterseniz onunla da onsuz da sürdürebilirsiniz o güzelliği. İkincisinde ise öfkenize hakim olmanız, ona zarar vermek yerine kendinizi iyileştirmeye çalışmanız gerekir. Onu unutmanız belki onun için bir ceza olmayacaktır, ama unutmayarak da kendinizi cezalandırıyorsunuz… Ne lüzum var değil mi ama? Hadi bırakın direnmeyi, unutun gitsin…

cry6

Gazeteci Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 17/09/09

17.00

Rp Rp Rp.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ara. 25, 2009 6:55 pm

19:55

Rp yazmalıyım. İlham gelsin. Oğmmmm!

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ara. 25, 2009 9:20 pm

22.20

Sizler asla gerçekten sevmediniz, çünkü.

Gazeteci Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 17/09/09

15.52

Kendi çapımda eğleniyorum işte. asdasdasdasd çok eğleniyorum ama leleö

Konu: Geri: Seyir Defteri. C.tesi Ara. 26, 2009 5:33 pm

18:33

Bu karakterimi sevmeye başladım. Avatar-imza da yaparsam süper olacak.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 27, 2009 5:42 pm

18.34

Senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, vihuuuu, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, uuuuuhhhhuuuuu, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, ıh haaa, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, Sen ben, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, aaahhhııııııııhıhıııııhııııeıeıııııhııı, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum.

KEEENNNDİSİİİİİİİ BİR GARİPPPPPPP IDIOTTTTTTTTTT, rahat bırakmanız gerek. KENDİSİ BİR GARİP IDDDDDDDIIOOOOOOOOOT, ardından ayrılmanız gerek. gitarlar, davul vs. ÖYLE BİR AN GİDER IDIOTTT unutmanız gerek, OYLE BIR AN YOK OLUR IDIOT silmeniz gerek. Cevap vermezsen vermee ama ölmem gerek, cevap vermezsen vermee o zaman seni öldürmem gerek. müzikmüzikmüzikmüzik. KENDİSİ BİR GARİP IDIOT rahat bırakmanız gerek, KENDİSİ BİR GARİP IDIOOOOOT ardından ayrılmanız gerek. ARAMAZSAN ARAMA AMA KENDİMİ KANDIRMAM GEREK, KANDIRMAZSAN KANDIRMA O ZAMAN SENİ ÖLDÜRMEM GEREEEK SENDEN DAHA IDIOT, SENDEN DAHA IDIOT.

lalaalalalalalalalalalalala

eeehhhyyy auuuhhhhhyyy eeehhhyyy auuuaauauuauuauuuuaa Sevdim sandım sevildim yo sanmadım sonra uyandım sonunda ben anladııııım.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 27, 2009 5:49 pm

Elimdeki saz yeter canıma aşslfdgkjldfgdfjgdfljgndfkjgnjkfgsjglsdklkdgglksslgjdfjkghdfkhdlgsdfsdfşgljgfgdghhgklgşljkhgffdghfhjglkjghkjfghgdgfsdfvsfsfgd*

*Aman aman melodisine uyarak yaptım lelelele

18.49

Konu: Geri: Seyir Defteri. Paz Ara. 27, 2009 6:16 pm

19:16

Depresyon arifesinde...

Konu: Geri: Seyir Defteri. Perş. Ara. 31, 2009 11:51 pm

00:51

2010 çok farklı şeyler getiriyor gibi. Sonu hayırlı olsun. Of!

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ocak 01, 2010 11:01 am

12.00

Hiçbir şey değişmemiş gibi o.O

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ocak 01, 2010 11:47 am

12.46

Ay rp çok kötü oldu cry6.

Adli Polis Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 23/12/09

14.56

Bu ödev biter mi ya *-*

Konu: Geri: Seyir Defteri. Cuma Ocak 01, 2010 6:15 pm

19:14

Ne mal bir insanım ben cidden ya.
Pazartesi olsa ama olmasa...
Ben kimim??
Ölesim geliyor.
Bahtsız olduğumu herkes biliyor. Bu da olmayacak. Tamam. Nokta.

Konu: Geri: Seyir Defteri. Çarş. Ocak 06, 2010 7:12 pm

20.12

Çok moralim bozuk ey Tanrı'm!

Gazeteci Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 17/09/09

12.18

Çok hastayım, lanet olsun!